11 Nisan - 21 Eylül 2025 tarihleri arasında, Paris'in merkezinde, Tuileries Bahçesi'nde yer alan, görüntünün her biçimine adanmış bir sanat merkezi olan Jeu de Paume, 'Yapay Zeka'ya Göre Dünya' sergisine ev sahipliği yapacak. Bu etkinlik, yapay zeka ile çağdaş sanat yaratımı arasındaki etkileşimleri keşfederken, bunların toplumsal, etik ve felsefi etkilerini iki tamamlayıcı prizma aracılığıyla ele alıyor: analitik yapay zeka ve üretici yapay zeka.
Yapay zeka, sanatın yaratım olanaklarını genişleterek ve sanatçı ile eser arasındaki geleneksel kavramları alt üst ederek sanatta yaratıcılığı yeniden tanımlıyor. 2014 yılında Ian Goodfellow tarafından geliştirilen GAN'ları (üretici çekişmeli ağlar) kullanan Fransız kolektifi
Obvious, 2018 yılında 'Edmond de Belamy'nin Portresi' adlı eserini Christie’s’teki bir müzayedede 432.500 dolara satarak dikkatleri üzerine çekti, oysa başlangıçta bu eser 10.000 Euro olarak tahmin edilmişti. Ancak,
Stable Diffusion, Dall-E, Imagen veya Midjourney gibi metinden görüntüye modellerin ortaya çıkmasından bu yana, birçok sanatçı bunların kullanımına karşı çıkıyor. Bazıları, Midjourney tarafından oluşturulan ve Colorado State Fair'de ödül kazanan eser gibi bir yapay zeka tarafından üretilen eserin yaratıcı sürecini veya bu modellerin eserler üzerinde yazarlarından izin alınmadan veya maddi karşılık sağlanmadan eğitilmesini eleştiriyor.
Yapay Zeka Zirvesi'nin yanı sıra, binlerce sanatçının yapay zeka kullanılarak yaratılan eserlere adanmış 'Artırılmış Zeka' müzayedesinin iptalini talep eden dilekçesine rağmen, bu müzayedenin başarısı, pazarın artık bu yeni ifade biçimlerine açık olduğunu gösterdi. Refik Anadol'un, Uluslararası Uzay İstasyonu ve uydulardan çekilen 1,2 milyonun üzerinde görüntüden oluşturulan 'Machine Hallucinations - ISS Dreams – A' adlı eseri 277.200 dolara satıldı. Özellikle milenyum ve Z kuşağının ilgisi, günümüz izleyicisinin sanatın geleneksel sınırlarını yeniden düşünmeye hazır olduğunu doğruluyor.
'Yapay Zeka'ya Göre Dünya' sergisi, tablolarla sınırlı kalmayıp fotoğraf, sinema, edebiyat ve müzik gibi diğer medyaları da kapsayarak, son on yıldır çağdaş sanatçıların bu yapay zekaları hem eleştirel hem de deneysel bir şekilde nasıl kullandıklarını araştırıyor ve geniş kitleler ile sanatseverleri bu yeni araçların etkisini sorgulamaya davet ediyor.
Örneğin, Julian Charrière, dijital endüstrinin maddi ve çevresel etkisini sorgularken, Agnieszka Kurant, 'tıklama çalışanlarının' görünmez katkılarını aydınlatıyor.
Yapay Zeka ve Sanat Yaratımına Çifte Bakış
Sergi, iki ana eksene ayrılıyor. İlk olarak, analitik yapay zekaya adanmış eksen, veri tanıma ve sınıflandırma sistemlerini vurguluyor. Algoritmik önyargıları ve mevcut teknolojilerin kontrol mekanizmalarını sorgulayan eserler aracılığıyla, Trevor Paglen (Faces of ImageNet) ve Hito Steyerl (Mechanical Kurds) gibi sanatçılar bu araçların toplumsal etkisi üzerine düşünmeye davet ediyor.
İkinci eksen ise, yeni görüntüler, sesler ve metinler üretebilen üretici yapay zekayla ilgileniyor. Burada, Kate Crawford ve Vladan Joler (Anatomy of an AI System (2018) ve Calculating Empires (2023)) ve Christian Marclay (The Organ) gibi yaratıcılar, insan müdahalesi ile algoritmik üretim arasındaki sınırları bulanıklaştırarak yaratıcılığın sınırlarını yeniden tanımlıyor.
Bu yolculuğu zenginleştirmek için sergi boyunca 'zaman kapsülleri' yer alıyor ve ziyaretçilere yapay zekanın kültürel ve bilimsel kökenlerine dair keşifler sunuyor. Hem anakronik hem de arkeolojik olan bu vitrinler, teknolojik yenilikleri daha geniş bir tarihsel bağlamda konumlandırarak izleyiciyi bu araçların sanat dünyasını nasıl dönüştürdüğünü sorgulamaya davet ediyor.
Bunun yanı sıra, bu ileri düzey yapay zeka teknolojileri çağında yaratıcılığın geleceği üzerine düşünmeyi teşvik eden bir etkinlik programı (konferanslar, gösterimler, yapay zeka karşıtı kurgusal bir dava ve tartışmalar) eşlik ediyor.
Daha iyi anlamak
Üretken Çekişmeli Ağlar (GAN'ler) nedir ve sanatsal yaratımı nasıl devrim niteliğinde değiştirdiler?
GAN'ler, Ian Goodfellow tarafından 2014 yılında geliştirilen ve iki sinir ağının üretilen verilerin kalitesini artırmak için yarıştığı AI sistemleridir, sanat dünyasında yeni eserlerin bağımsız olarak oluşturulmasına olanak sağlayarak devrim yaratmıştır.
Orijinal yazarların izni olmadan text-to-image modellerinin kullanımının hukuki sonuçları nelerdir?
İzinsiz text-to-image modellerinin kullanımı, üretilen sanat eserlerinin orijinal yazarın haklarını ihlal edebilir, telif hakkı sorunlarını gündeme getirir. Mevcut mevzuat, bazı ülkelerin yaratıcılara korumak için yasaları güçlendirdiği, bazı ülkelerin ise belirsiz kaldığı farklı yetki alanlarına göre değişiklik göstermektedir, uluslararası standartlara ihtiyaç duymaktadır.